Halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı, yine halk tarafından seçilmiş bir başbakan..Yürütmenin başında iki güçlü karakter, ya uyum içerisinde çalışacak ya da aynı hareketin içinde olup da uyum içinde çalışmanın imkansız olduğu savıyla halkın önüne çıkmak..Bugüne kadar yaşanan bunca sıkıntı dolu bir süreçte uyum içerisinde çalışma izlenimi verildi ancak bunda çok fazla zorlanıldığı kanaatindeyim. Ki gelinen süreç bunu göstermektedir. Dün Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı bugüne kadarki en kısa meclis grubu konuşması ve bu konuşmada makam ve mevkilerin geçiciliği, dava arkadaşlarını sıkıntıya sokacak bir tavır sergilemeyeceği vurgusu dikkat çekiciydi.Dün konuşma sonrası acaba bu bir veda konuşması mıydı? sorusu kulislerde konuşulanlar arasındaydı. Bugün dikkat çeken bir gelişme Cumhubaşkanı Erdoğan’ın muhtarlarla yaptığı toplantıda konuşmasıydı. Konuşmasında Erdoğan makam ve mevkilerin geçiciliği üzerine bir gün sonra vurgu yapılması acaba sorusunu akıllara getirdi. Dikkat çeken bir diğer gelişme ise Perşembe günleri Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında yapılan olağan haftalık görüşme bugün saat 18:00 çekildi.Akıllar daha da karışmış durumda.ikili arasında geçecek görüşmede bu konunun konuşulacağı ve bir karara varılacağı beklentisi hakim. Keskin bir ayrılık olmadığı ve istifa gibi bir durumdan ziyade erken bir olağanüstü kongre sürecine gidilebileceği kanaati var. Partilileri hayal kırıklığına düşürmeyecek bir çözüm bulunacağı ve bundan sonraki süreçte Başkanlık sisteminin kaçınılmazlığı vurgusuyla hareket edileceği düşünülmekte.Olağanüstü kongrede kimin başkan seçileceği gibi soruların cevabından ziyade önemli olan Ak Parti’nin bir hareket olduğu liderinin Erdoğan olduğu gerçeğidir.Ülkenin içinde bulunduğu şu karmaşık günlerde bu tarz tahminlerin ve yaklaşımların boş çıkmasını ve reel siyasi adımlar atılarak karanlık günlerin sona ermesini umut ediyoruz.